ENGELLİ BİREY VE AİLE
Aileye engelli bir bireyin katılmasıyla birlikte ailede süregelen yaşam düzeni çok ciddi bir değişime uğramaktadır. Aile çaresizlik, hayal kırıklığı, ne yapacağını bilememek gibi endişe ve kaygılar yaşayabilmektedir
Anne babaların eğitim programlarına katılımı ile çocukların öğrenme kapasitesinin kısa dönemde arttığı, bunun yanı sıra çocuğun güven duygusu ve dil becerilerinin geliştiği gözlemlenmiştir.
ANA BABALARIN DUYGULARI
Hiçbir ana-baba çocuğunun zihinsel engelli olduğunu kabul etmek istemez. İlk yıllarda çocukta görülen gelişimsel gerilikleri başka nedenlere bağlama eğilimi vardır.
Zihinsel engeli tanısı evde konulacak bir durum değildir. Öncelikle bir çocuk hastalıkları uzmanı tarafından işitme, görme, nörolojik vb. yönlerden ayrıntılı bir kontrolden geçmesi ve tanının Ruh Sağlığı veya Rehberlik Araştırma Merkezlerinde konması gerekir.
Ayrıca bu çocukların aileleri genellikle çocukların eğitilebilir zihinsel engelli olduklarını öğrendikten sonra onlara karşı normallerden farklı davranış ve tutum gösterirler. Bu davranış ve tutumlar çocukların sosyal, duygusal ve kişilik gelişimini engeller. Ailede çocuğun gelişimini engelleyen veya bozan davranış ve tutumlardan kaçınılmalıdır.
ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUĞU OLAN AİLELERE REHBERLİ
Çocuklarımızın mutlaka yapamadıkları, beceremedikleri vardır. Onların yapamadıklarına, beceremediklerine değil de yapabildiklerine, güçlü yönlerine bakalım, onları geliştirmeye çalışalım. Onların özelliklerini tanımaya çalışalım.
Çocuklarımızın bu durumunu saklamak yerine onların ihtiyaçlarını ve özelliklerini yakın çevremize, arkadaşlarımıza, komşularımıza anlatalım. Zihinsel engelli çocuğun ihtiyaç duyduğu en büyük ihtiyaç yeterli ilgi ve sevgidir.
ZİHİNSEL ENGELİ OLAN ÇOCUKLARIN EĞİTİMLERİ
Zihinsel yetersizliği olan çocukların eğitiminde bilmeniz ve dikkat etmeniz gereken noktalar şunlardır:
1. Her şeyden önce onu olduğu gibi kabul etmeniz yapacağınız çalışmalarda size en büyük yardımcıdır.
2. Çocuğun her türlü gelişimi için gereken ilgi ve şefkatinizi ona sürekli gösterin.
3. Çocuğun sokağa çıkmasına, oyun oynamasına, arkadaşlık kurmasına yardımcı olun.
4. Çocuğun hastalıklardan korunması toplum tarafından benimsenmesi için özellikle el, saç, yüz, beden, giysi temizliğine dikkat edin.
5. Kendine güvenmesini sağlayın. Gelişim durumuna ve cinsiyetine uygun sorumluluklar verin ve yapmasını bekleyin. Yaptığında takdir edin.
6. Çocuğun fiziksel ihtiyaçları yanında duygusal, sosyal, kültürel ihtiyaçları da karşılanmalıdır.
7. Başkalarıyla kıyaslamayın. Normal çocuklarınızı yetiştirirken yaptığınız uygulamaları, davranışları bu çocuğunuzda uzun süreli, daha sabırla uygulamak zorundasınız.
8. Sevme, beğenilme, övgü gibi ihtiyaçları olduğunu unutmayın. Başarılı olduğu işler için ödüllendirin.
9. Öğrenilecek her şeyin tekrarlar ile alışkanlık haline getirilmesine, her şeyin açık ve kolay anlaşılacak şekilde verilmesine dikkat edin.
10. Çocuğun eğitimine erken yaşta başlanmalıdır.
11. Öğreteceğiniz işin ya da konunun tamamını birden öğretmeyin. Parça parça tekrarlar ile öğretmeye çalışın.
12. Öğrettiklerinizi sık sık tekrarlayın. Öğrenemediğini görünce ısrar etmeyin fakat aradan zaman geçtikten sora sabırla aynı işlemleri yapmaya ve yaptırmaya çalışın.
13.Aşırı derecede korumacı olunmamalıdır. Aksi halde çocuğa hiçbir iş yapma imkanı verilmez. Bu nedenle çocuk, yapabileceği hizmetleri yaparak öğrenme ve gelişme imkanından yoksun kalmış olur.
14.Aşırı derecede ihmal edilmemelidir. Bu hallerde çocuğun gelişmesi için gerekli şartlar hazırlanamaz.
15.Çocuk beceriksiz olarak değerlendirilmemelidir. Bir şey yapmaya teşebbüs ettiğinde sen onu yapamazsın gibi uyarılar, çocuğun kendine olan güvenini sarsacaktır.
16.Yeteneklerinin sınırlı olduğu unutulmamalı, yeteneğinin üstünde bir şey istenmemelidir. Bu durumda çocuk, başarısızlıkla karşı karşıya kalacak ve böylece kendine olan güveni kaybolacaktır.
17.Çocuk inkar edilmemelidir. Çocuğun sahip olduğu düzey de inkar edilmemeli, bunun bir gerçeklik olduğu kabul edilmelidir. Ancak bu durumda çocuğa yardımcı olunabilir.
18.Bu düzeydeki çocuklar gizlenmemelidir. Zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimlerin yaşayarak öğrenme yoluyla gelişebileceği akıldan çıkarılmamalı ve bu gelişimin sağlanabilmesi için gizlenmesi yerine toplum içine çıkarılarak sosyal ilişkiler kurması sağlanmalıdır. Bir utanç kaynağı olarak görülmemeli, akranlarıyla ilişkiler kurmasının önüne geçilmemelidir.
19.Ailede geçimsizlik nedeni olmamalıdır. Anne- baba birbirini suçlamaktansa çocuğun eğitimi konusunda neler yapabileceklerini araştırmalı ve bu konuda var olan imkanları kullanmak üzere harekete geçmelidir.
20.Çocuğun eğitiminde sabır ve hoşgörü gösterilmelidir. Aksi halde çocuğun var olan ilgi, istek ve yeteneği köreltilmiş olacaktır.
Söz konusu eğitimin sağlanması amacıyla yapılabilecek ilk şey ildeki "Rehberlik ve Araştırma Merkezine" başvurmak olmalıdır
Çocuğunuzla birlikte neler yapabilirsiniz?
Bütün bunlarda başarıya ulaşmanın zaman aldığını, sabır ve inanç gerektirdiğini hep hatırlayın.
Bu çocukların eğitimlerine katkıda bulunan profesyonel olsun, anne baba olsun herkes işbirliği içinde olmalı, beraber hareket edilmeli, tecrübeler ve yeni bilgiler paylaşılmalıdır.
Özel eğitime ihtiyacı olan çocuklar en eski eğitim prensibi olan taklit etme yoluyla çok şey öğreniyorlar. Bunu dikkate alarak toplumdan ve eğitimden izole edilen çocukların toplumun bir parçası olmalarını bekleyemeyiz. Zihin engelli birey, içinde yaşadığı toplumda sürekli etkileşim içerisindedir.
Zihin engelli birey kendisini ifade edebildiği ve kendi ihtiyaçlarını bağımsız olarak karşılayabildiği düzeyde toplum içerisinde bağımsız olarak yaşayabilmesi ve kabul görmesi söz konusudur. Bunun, için bireyin günlük yaşam becerilerini kazanabilmesi gerekmektedir